Geleceğin Umut Vadeden Dilleri

Hızla geçen günlerin ufkunda geleceğe göz kırptığımız yeni bir haftanın ilk gününden tüm okurlarımıza selamlarımı iletiyorum.

Geleceğin yaşantısını, insanların iletişimini ve toplumun yapısını belirleyen birincil unsurlardan birinin iletişim olduğunu biliyoruz. Bireyler iletişim kurabildikleri süreçte toplum içerisinde yerlerini kalıcı hale getirebilir ve geleceğin temellerinde yer alabilirler. Aynı zamanda iletişim bireyler arası ilişkinin en önemli yapı taşını oluşturmaktadır. Kulağa ilk geldiğinde sadece konuşmak olarak anlaşılan iletişim kavramı aslında birçok etkileşimi içinde barındırmaktadır. Duygularımızı mimiklerimiz ile aktarırken, bakışlarımız ile tepki verirken ya da olaylar karşısında duygu değişimlerimize sebep olurken aslında iletişimin birer yapı taşını oluşturuyoruz.

İletişim kavramının akıllara ilk getirdiği etkileşim olan konuşma, insanlar arasında günlük yaşamın rutini olarak gerçekleştirilen bir eylemdir. Farklı kültürlerin buluştuğu yaşamda aynı dili konuşmayan insanlar dahi bir şekilde iletişim kurabilirler. Bu iletişimin temelini beden dili, mimik, jest ve duygular oluşturur. Ancak sağlıklı bir iletişimin temel faktörü dil kavramından geçer. İletişimi temellendiren dil kavramının bilinci ve geliştirilmesi yönünde atılan her adım aslında geleceği yapılandırmada önemli bir rol taşıyor.

Geleceğin evrensel tutumu ve globalleşme düzeyi bireyleri farklı dillerin bilincinde olmaya teşvik etmektedir. Globalleşen gelecekte öğrenilen her yabancı dil iletişim kavramını bir üst seviyeye taşıyarak bireylerarası ilişkiyi ve toplumsal saygınlığı desteklemektedir. Özellikle geleceğin mesleklerine yönlendirmek için önemli yollar kat ettiğimiz çocuklarımızın öğrenmesi gereken her dil onlara eğitim ve iş hayatı yönünde olumlu yolların kapılarını açacaktır.

Günümüzde pek çok işveren ve kurum çalışanlarda ikincil dilden ziyade üçüncül dilin varlığına önem vermektedir. Özellikle iş görüşmelerinde sahip olunan her lisan bilgisi bireyi ulaşmak istediği konuma yönlendirmektedir.

Geleceğin Umut Vadeden Dilleri Nelerdir?

Çince

Çince günümüzde İngilizceden sonra en çok aranan dil olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda yakın gelecekte en çok aranan dil kategorisinde İngilizcenin önüne geçebileceği düşünülmektedir.

Çince dilinin bu denli önemli olması ve gelecek için umut vadeden dillerin başında gelmesinin sebebi Çin’in demografik olarak gözle görülür bir tırmanışa geçmesidir. Bunun akabinde gelecekte ekonomi bakımından en güçlü ülkenin Çin olması beklenmektedir.

Çin; ekonomik, demografik ve stratejik özellikleri ile geleceğin en çok umut vadeden dilidir.

İngilizce

İngilizce 400 milyondan fazla kişinin bildiği bir lisan olmasının neticesinde umut vadeden dillerin başında gelmektedir. Yakın gelecekte her ne kadar Çince İngilizcenin yerini alacak gibi görünse de İngilizce dilini önemi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.

İngilizce eğitim dilinde dünyada en üst sıradadır. Bu sebeple umut vadeden dillerden bir tanesidir.

İspanyolca

İspanyolca dili İngilizceden sonra en çok önem arz eden dildir. İspanyolca, 22 ülkenin resmi dili olmasının yanı sıra, 500 milyondan fazla insanın da ana dilini oluşturmaktadır.

İspanyolcanın yakın gelecekte en çok tercih edilen diller arasında olacağı ön görülmektedir. Bu öngörünün temel sebebi ekonomi yönünde gelişmiş olan ülkelerin İspanyolca dilini konuşmasıdır.

İspanyolcanın uzun seviyede önemini katlayarak arttıracağı bilinmektedir. Bu sebeple gelecek için umut vadeden diller arasında üçüncü sıradadır.

Arapça

Arapça, geleceğin umut vadeden dilleri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Bu öngörünün temeli ekonomik düzeye dayanmaktadır. Özellikle Dubai’nin ekonomik yükselişi ve şirketler yönünden gelişimin devamlı bir artışta olması bu öngörüyü desteklemektedir.

Arapça her ne kadar öğrenmesi zor bir dil olsa da 23 ülkenin resmi dilini oluşturmaktadır. Şirketlerin ve kurumların ilgisini çevirdiği Arapça dili, geleceğin umut vadeden lisanlarından bir tanesidir.

Hintçe

Hintçe, dünyada 380 milyon kişinin konuştuğu bir dil olması ve geleceğe yönelik umut vadeden bir ekonomik büyümeye ev sahipliği yapması sebebiyle geleceğin dilleri arasında üst sıralarda yer almaktadır.

Hintçe, gelecekte en çok konuşulacak dillerden bir tanesi olma yönünde umut vadetmektedir.

Rusça

Rusça, ekonomik büyüme ve gelişim çizelgesinde önemli bir konumda olması dolayısıyla umut vadeden diller arasında yer almaktadır. Aynı zamanda Rusya’daki yaşam şartlarının iyileşmesi ve ekonomik büyüme öngörüsü geleceğin dilleri arasında umut vadetmesini sağlamaktadır.

Dünyada konuşulan her dilin bir özelliği ve bireye katkıları mevcuttur. Ancak bahsettiğimiz gibi bazı diller geleceğin yapı taşlarını oluşturarak, bireylerin yaşam standartlarını iyileştirme yönünde adım atmaktadır.

Haftanın ilk iş gününden hepinize sendromsuz, mutlu, sağlıklı ve başarılı bir hafta diliyorum Novarge okurları. Bir sonraki yazımızda kelimelerimizin seslerini duyurmak üzere şimdilik yazıma noktayı koyuyorum.

Unutmayın, her şey geleceğiniz için!

ELİF AKSÜT